‘’Bugünlerde herkesin ağzında bir ‘yaratıcılık’ lafıdır gidiyor; bu da açıkçası beni endişelendiriyor.
Zevki öne çıkarıp satışı kaybetmekten korkuyorum. ‘Yaratıcılık’ adına işleyebileceğimiz günahlardan korkuyorum.
Sahtecilik çağına giriyor olmaktan korkuyorum. Reklamı reklam yapan şeyleri kaybetmemek lazım.’’
William Bill Bernbach
Reklamcılık hızla değişen bir dinamiğe sahip; görüp beğendiğimiz bir tasarım bir ay sonra anlamsızlaşabilirken birkaç ay önce hiçbir anlamı olmayan kelimeler mana kazanabiliyor, bir markanın ve hedef kitlesinin mottosu haline gelebiliyor. Bu hızı yakalamaya çalışmak hatta önden gitmeye çalışmak biz reklamcıları, iletişimleri genç tutsa da ben zaman zaman reklamların ustalarına ve sözlerine göz atmayı seviyorum. Bu hızlı değişen trendlerin içinde reklam atalarının cümlelerindeki alt metinleri okumayı, değişime bir de bu gözle bakmayı faydalı bir pratik olarak görüyorum. Bu nedenle yazıma ‘’Reklamın Dahi Çocuğu’’ William Bill Bernbach’ın sözleri ile başlamak istedim. Üstat ilk cümlesinde yaratıcılığa temkinli baktığını söylemiş. Bu cümleler yaratıcılığın çok değerli olduğu dönemimiz için biraz garipsenecek ifadeler olsa da bir bakıma oldukça haklı bir uyarıyı içeriyor. Biz iletişimciler her geçen saat daha da agresifleşen pazarda, markalarımız için bir yer edinmeye çalışırken mümkün olduğunca yaratıcı olmaya gayret gösteriyoruz ancak bu yapılırken temel ilkeleri/parçaları da atlamamak gerekiyor.
Elbette görsel, sözel ve tasarımsal birleşenler her reklamda olması gereken temel unsurlar ancak üstatların sözlerini kendi süzgecinden geçiren bir iletişimci olarak reklamlarda olması gereken temelleri bir kez de ben sıralamak isterim.
Reklamın bir hissinin olması, tüketicide bir duygu uyandırması elbette gereklidir. Eğer bir his uyandıramazsak bir sonuç da alamayız. Bu hissi oluşturmak da sadece doğru şeyleri söyleyerek mümkün olmaz. Doğru şeyleri güzel hatta sanatlı şekilde söylemek gerekir.
Reklamı yapacak ekip içinde heyecanı görmüyorsanız işe de tutkulu bir heyecanın yansımayacağından emin olabilirsiniz. Tutkusuz ve heyecansız bir ekipten ancak ölü işler doğar.
Bilinirlik elbette bizim reklam amaçlarımızdan biridir ancak reklamın esas parçası amaçtaki farktır. Bir reklamın amacı, ürünün veya markanın bilinirliğini sağlamak kadar onu talep edilir, istenir hale getirmek de olmalıdır.
Bu başlığın altına başka maddeler de sıralanabilir ancak benim yaratıcı olunurken kaçırılmaması gerektiğini düşündüğüm esaslar özetlediğim şekilde.
Yazımı okuyan değerli iletişimcilere son kez hatırlatmak istiyorum, yaratıcı olacağım diye temellerinizden vazgeçip taviz vermeyin, durmadan öğrenmeye gayret edin.
Dwt Mandalina / Ayşgeül Baysal / Dijital Stratejist
