İletişim Dünyasında Güven Aşktan Değerlidir

‘‘Sevilen bir marka olmak, tüketici ve hedef kitlemizle duygusal bir bağ kurmak istiyoruz!’’ zaman zaman duyduğumuz ve brieflerde karşılaştığımız bir ifade oluyor.

Ancak her marka gerçekten sevilebilir mi? Tüketiciler her marka için ‘’ aşk ‘’ duyabilir mi veya bu gerekli midir? Örneğin çamaşır deterjanının ya da diş macununun satışlarını artırmak için markayı sevdirmek mi gereklidir, insanlar bu ürünlerin arasından seçim yaparlarken sevgiyi mi ön planda tutar yoksa markanın gerçekte vaat ettiklerine mi odaklanır?

Bu soruların yanıtı markanın faaliyet gösterdiği alana göre farklılık gösterse de doğru bir hamle yapmak isteyen markalar için yapılması gereken tükecitilerinde öncelikle güven inşa etmeleridir.

Güven uzun süre boyunca kurulacak bağ için oldukça önemlidir. Ancak uygulanması ve korunması oldukça çetrefilli bir kavramdır. Güven sağlamak incelikle ve sürekli olarak üzerine çalışılması gereken bir süreçtir. 

İçinde yaşadığımız kültür ve toplum özellikleri de düşünüldüğünde güven bağını oluşturmak isteyen markaları bazı bariyerler karşılamaktadır. Söz konusu bariyerleri verilerle açıklamak gerekirse;

Türkiye insanların birbirine en az güven duyduğu ülkelerden biridir. ‘’Başkalarına güvenir misiniz?’’ sorusuna  Türklerin %90’ı olumsuz yanıt vermektedir. Bu da ülkemizi 120 ülke arasında güven duygusunun en zayıf olduğu yedinci ülke haline getirmektedir.

‘‘Peki böyle ciddi bir bariyer önümüzde dururken güven oluşturmaya nereden başlamak gerekir?’’ Bu sorunun yanıtını merak ediyorsanız size en değerli önerimiz tüketicinize odaklanmanız yönünde olacaktır. 

Güven bağı üzerine çalışacak markalar için ana hatlarıyla yapılması gerekenleri sıralamamız gerekirse;

İşin Temeline Yatırım Yapın

Tüketiciler aldıkları ürünlerin güvenli ve etkili olduğunu bilmek, her kullanımında ürünün vaadini yerine getireceğinden emin olmak ister. Burası işin en bilinen temelidir, ancak her seferinde kusursuzu sunmak; teknoloji, uzmanlık ve hatasızlık gerektirir.  Burada yapılacak bir hata süreci sıfır noktasına değil eksilere götürecektir. Bu nedenle sıraladığımız etmenlere yatırım yapılması ve denetlenmesi gereklidir.

Veri Stratejisinden Yararlanın

Tüketicilerle empati kurmak, aynı dili konuşabilmek güvenin oluşması için değerli adımlardır. Bu adımları atarken markalara doğru yolu gösterecek rehberse verilerdir.  Tüketiciyi daha iyi anlamanızı sağlayacak içgörüleri elde edeceğiniz araştırmalara gerekli önemi vererek marka için önemli bilgileri edinebilirsiniz.

Veriyi Yaratıcılığın Gücü ile Etkili Hale Getirin

Verilerin etkili olması ve markanızı hedefe götürecek ‘‘sihirli dokunuş’’ yaratıcılıktır. Çünkü veri tek başına duyguyu ve empatiyi içeremez. Verilerinizi yaratıcı bir ekiple paylaşarak hem kalbe hem akla dokunan kampanyalar hazırlayabilirsiniz.

Dwt Mandalina / Ayşegül Baysal / Dijital Stratejist

 

Yorum Bırakın